Bir yabancı elçiyi padişah kabul edecekti. Bu elçi, ülkesinin çok varlıklı
olduğunu göstermek İçin, .ne kadar altın, inci, elmas gibi süs eşyası
varsa, bunları üstüne başına takıp takıştırıp huzura çıkmak istedi. Saray
görevlileri bu adamın yaptığı garipliğin önüne geçmek istiyorlardı ama ne
yapacaklarını bilmiyorlardı. Hemen akıllarına İncili çavuş geldi : -Aman
çavuş, şu adamı sen yola getirirsin Ne yapacaksan yap şu haline engel ol
. İncili, ''Çaresini buluruz'' dedi. Bir süre düşündü. Sonra atın- inci karışımı
sedef kakmalı bir çift takunyayı onun gireceği tuvalete koydu. Adam
tuvalete girip bunları görünce şaşırdı. Çıkınca İncili Çavuş 'a sormadan
edemedi: -Altın, inci, sedef kakmalı nalın tuvalete konulur mu? Yazık
değil mi?'' İncili, taşı gediğine koyacağı zamanı bulmuştu. Hemen
cevabını yapıştırdı : - Bizim padişahımız böyle süs eşyasına değer
vermez.Elçi, verilen cevabı duyunca, üzerine bakındı, sonra sessizce
bunları çıkarıp, huzura girdi...
|