Kralın bir atı varmış. Bu at çok üzgünmüş ve hep ağlarmış. Atının derdine
çare arayan kral, ülkeye haber salıp "atımın sağlığını yerine getireni
zengin ederim" demiş. Nice doktorlar, paytarlar gelmiş ama faydasız..
Olayı duyan Nam-ı Kemal hemen kralın yanına gitmiş: - "Ben bu işi
yaparım" demiş. Kral: - "Ama nasıl olur, nasıl yaparsın" demiş. - "Boşver
onu, sen paradan haber ver" demiş Kemal. Neyse anlaşmışlar sonunda
ve Namık Kemal atın yanına gidip kulağına birşeyler fısıldamış. Birden at
gülmekten kırılmaya başlamış. Nam-ı Kemall parasını almış, kral da
mutlu olmuş. Aradan 1-2 ay geçmiş. At gülmekten yemek yiyemiyormuş.
Kral Nam-ı Kemali tekrar çağırmış: - "Bu ata birşeyler oldu ama sıkıldım
artık, bunu eski haline getirirsen sana daha çok para veririm" demiş. Atın
yanına giden Nam-ı Kemal kısa sürede geri dönmüş. At ise eski halini
almış ve başlamış hüngür hüngür ağlamaya. Kral dayanamayıp sormuş: -
"Nasıl güldürüp ağlattın be adam?" - "İlk seferde, benimki seninkinden
büyüktür, dedim, gülmeye başladı." - "Ya ikincisinde?" - "Çıkarıp
gösterdim."
|