Allah’ın sıcak bir gününde, Hoca merhum susuzluktan öyle bir
yanmış, öyle bir yanmış ki, adeta dili dışarı düşmüş. Senli benli
görüştüğü biri görmüş:
“Hoca efendi, bizimki akşama soğukluk yapmışı; her halde şimdiye
kadar buz kesilmiştir. Az-buçuk harareti keser, buyur da, iki kaşık
içelim!” demiş; götürmüş Hoca’yı evine, dayamış bir tencere hoşafı
önüne. Ne var ki, kendisi bir kepçe almış; Hoca’nın da bir kaşık
vermiş eline. Rahmetlinin kaşığı dolu gidip, boş gelirken, adam kepçe
kepçe gövdeye indiriyormuş.
Her indirişte de: “Of öldüm!” deyip
duruyormuş. Bir, iki derken, hoca dayanamamış:
“Yahu, Allah rızası için, ver şu kepçeyi de, biraz da biz ölelim!” demiş
|