Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine
yükleyip evine götürürken:
- "Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı?
"diye düşünüp şeytana uyarak çalı çırpıyı yakmış.
Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev
almış. Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur
başlamış tabi. Zavallı eşek can havliyle anıra anıra,
çifte ata ata dört nala koşmaya başlamış.
Bu durum karşısında hoca da eşeğin arkasından
koşmaya başlamış ve olanca gücüyle bağmış:
- "Hey eşek aklın varsa göle koş!"
|